13üncü Lem'a . Şeytandan Allah’a Sığınmanın Hikmeti.
"Eûzu billâhi
mine'ş-şeytâni'r-racîm Bismillâhirrahmânirrahîm" sırrına dairdir.
"De ki. Rabbim, Şeytanların vesveselerinden sana
sığınırım. Ey Rabbim, Onların bana yaklaşmalarından da sana sığınırım." (Mü'minûn
Suresi 97nci Ayet)
Şeytandan Allah’a sığınmanın sırrına dair on üç
"işaret" yazılacaktır. Bu işaretlerin bir kısmı, Yirmi
Altıncı Söz gibi bazı eserlerde farklı şekillerde anlatılmış ve
kanıtlanmıştır. Bu sebeple burada yalnızca kısa bir şekilde değinilecektir.
BİRİNCİ
İŞARET:
Soru: "Şeytanın
yaratılışa hiçbir müdahalesi yok, Allah hak yolundakileri destekliyor, doğrunun
güzelliği müminleri güçlendiriyor, sapkınlığın çirkinliği ise insanları bile
tiksindiriyor. Buna rağmen şeytanın taraftarları neden çoğu zaman üstün
geliyor? Hak ehlinin her an Allah’a sığınmasının sırrı nedir?"
Cevap:
1.
Kötülük Yıkmak İçin, İyilik İnşa Etmek İçindir
- Şer (Kötülük): Yıkıcıdır.
Bir binayı yıkmak, inşa etmekten çok daha kolaydır. Örneğin, 20 kişinin 20
günde yaptığı bir evi, bir kişi bir günde yıkabilir.
- Hayır (İyilik): Yapıcıdır.
İnşa etmek emek, sabır ve zaman ister. Tıpkı bir çocuğun yetişmesinin
yıllar alması gibi.
Örnek:
Bir insanın hayatı, Allah’ın kudretiyle tüm organlarının mükemmel çalışmasına
bağlıdır. Ancak bir zalim, tek bir bıçak darbesiyle bu hayatı sonlandırabilir.
Bu, "Tahrip etmek kolaydır" (260) sözünün
gerçekliğini gösterir.
2.
Şeytanın Geçici Üstünlüğünün Sırrı
- Kötülüğün Hızı: Şeytan ve
taraftarları, zayıf bir güçle bile büyük tahribat yapabilir. Çünkü yıkmak
için çok fazla çaba gerekmez.
o Örneğin: Bir
yalan, yıllarca kurulan güveni bir anda yok edebilir.
- İyiliğin Sabrı: Hak ehli
ise gerçek gücü temsil eder, ancak inşa etmek zaman alır.
Neden Üstün Geliyor Gibi Görünürler?
Şeytanın askerleri, geçici zaferler kazanabilir. Fakat bu
zaferler kalıcı değildir. Tıpkı bir kasırganın bir evi yıkması gibi: Ev
yıkılır, ama temel sağlamsa yeniden inşa edilebilir.
3.
Hak Ehlinin Silahı: Allah’a Sığınmak
Hak yolundakilerin şeytana karşı en güçlü savunması, Allah’a
sığınmak ve Peygamber’in yoluna sarılmaktır. Bunun iki nedeni vardır:
- Şeytanın Güçsüzlüğü:
Şeytanın gerçek bir yaratma gücü yoktur. Sadece var olanı bozmaya çalışır.
o Örneğin: Bir
ressamın tablosunu çalmak yerine üzerine boya dökmek gibi.
- Allah’ın Koruması:
Müminler, Allah’a sığındığında şeytanın tuzakları etkisiz kalır.
Somut Örnek:
Bir kale düşünün. Kalenin surları ne kadar sağlamsa, düşman o kadar etkisizdir.
Müminlerin kalesi ise Kur’an ve Sünnet’tir.
4.
Geçici Zarar, Ebedî Kazançla Telafi Edilir
Şeytan bazen müminlere geçici sıkıntılar yaşatsa bile, Allah
bu sıkıntıları ebedî sevaba dönüştürür.
- Âyet Referansı:
"Sonuç takva sahiplerinindir" (261). - Örnek:
Hastalık çeken bir mümin, sabrı sayesinde hem günahları silinir hem de derecesi yükselir.
Sonuç
ve Pratik Çözümler
- Korunma Yöntemi:
o Her an "Eûzü
billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm" (Kovulmuş şeytandan Allah’a
sığınırım) diyerek dua etmek.
- Sağlam Kale:
o Peygamber’in
(s.a.v.) sünnetine sıkıca bağlanmak.
- Bilinçli Olmak:
o Şeytanın
tahribatının geçici, Allah’ın rahmetinin kalıcı olduğunu unutmamak.
İKİNCİ
İŞARET: DETAYLI VE ANLAŞILIR ANLATIM
Bu bölümde, şeytanın yaratılmasının hikmeti ve küçük
kötülüklerin büyük hayırlara nasıl vesile olduğu açıklanıyor. İşte adım
adım açıklama:
1.
Sorunun Temeli: "Şeytan Neden Var?"
- İtiraz:
"Şeytan gibi tamamen kötü bir varlık neden yaratıldı? Bu, Allah’ın rahmetiyle nasıl bağdaşır? Birçok insan onun yüzünden sapkınlığa düşüp cehenneme gidiyor!"
2.
Cevabın Özü: Küçük Kötülükler, Büyük Hayırlara Kapı Açar
Allah, şeytanı yaratmakla insana özgür irade ve imtihan
sırrını bahşetmiştir. Şeytanın varlığı, insanın potansiyelini ortaya
çıkarması ve olgunlaşması için bir fırsattır.
Temel Prensipler:
- Mücadele Olmadan Gelişim Olmaz:
Tıpkı bir çekirdeğin toprak altında zorlu süreçlerden geçerek ağaca dönüşmesi gibi, insan da ancak şeytan ve nefsiyle mücadele ederek gerçek manada olgunlaşır.
o Örnek: Sporcu
antrenman yaparak kaslarını güçlendirir. Benzer şekilde, insan da şeytanın
vesveselerine direnerek imanını güçlendirir.
- Sabit Makam İnsana Yakışmaz:
Eğer şeytan olmasaydı, insanlar melekler gibi sabit bir makamda kalırdı. Bu durumda insanlıkta farklı dereceler (peygamberler, âlimler, sıradan insanlar) oluşmazdı.
3.
Nicelik Değil, Nitelik Esastır
- Örnek: Bir bahçıvan, 10
çekirdekten ağaç yetiştirmek için 1000 çekirdeğin çürümesini göze alır.
Çünkü 10 ağacın faydası, 1000 çekirdeğin zararını telafi eder.
- İnsanlık Ölçeğinde: Şeytan
yüzünden çok sayıda insan sapkınlığa düşse bile, mücadeleyle ortaya
çıkan birkaç olgun insanın (peygamberler, veliler, âlimler)
insanlığa kazandırdığı değer, bu kaybı tamamen siler.
Somut Örnekler:
- Hz. İbrahim’in putlara karşı
mücadelesi, tevhid inancını güçlendirdi.
- Hz. Yusuf’un iftira ve zindan
süreci, sabrın ve temiz kalbin sembolü oldu.
4.
Şeytanın Rolü ve Sınırları
- Şeytanın Gücü Yoktur, Sadece
Vesvese Verir:
Şeytan insanı doğrudan kontrol edemez; sadece kötülüğü süslü gösterir. Örneğin:
o "Şu haram
yemeği ye, bir kereden bir şey olmaz!" diye fısıldar.
o "Namazı
ertele, daha sonra kılarsın!" şeklinde telkinde bulunur.
- Nefsin Zaafları:
İnsandaki şehvet, öfke, kibir gibi duygular, şeytanın en çok kullandığı araçlardır.
5.
Allah’ın Hikmeti: Küçük Şerler, Büyük Hayırlara Feda Edilir
- Adalet ve Denge:
Küçük bir kötülüğü engellemek için binlerce hayrı terk etmek, Allah’ın adaletine aykırıdır. Örneğin:
o Trafik
kazalarını tamamen bitirmek için araba üretimini durdurmak mantıksızdır.
o İmtihan olmadan
cennetin değeri anlaşılamaz.
6.
İman Ehlinin Silahları
Şeytanın tahribatına karşı Allah, müminlere üç güçlü silah
vermiştir:
- Takva (Allah Korkusu):
o Kur’an’ın emir
ve yasaklarına uyarak şeytanın tuzaklarından korunmak.
- Sünnet-i Seniyye:
o Peygamber’in
(s.a.v.) yolunu takip etmek. Örneğin:
§ Yatmadan önce
Ayetel Kürsi okumak,
§ Yemekten önce
besmele çekmek.
- İstiğfar ve Sığınma:
o "Eûzü
billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm" (Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım) diyerek dua
etmek.
7.
Sonuç ve Özet
- Şeytan Bir İmtihan Aracıdır:
İnsanın iradesini ve sadakatini test etmek için yaratılmıştır. - Küçük Kayıplar, Büyük Kazançlar
İçindir:
Şeytanın sebep olduğu geçici zararlar, müminlerin ebedî sevap kazanmasına vesile olur. - Çözüm:
Kur’an’a sımsıkı sarılmak, sünneti yaşamak ve Allah’a sığınmak.
Örnek Cümleler:
- "Şeytan, ateşten
yaratılmıştır; insan ise topraktan. Ateş toprağı yakabilir, ama toprak da
ateşi söndürebilir. İrade senin elinde!"
- "Allah’ın rahmeti, şeytanın
hilesinden daha güçlüdür. Yeter ki tövbe kapısını tıklamayı bilelim."
ÜÇÜNCÜ
İŞARET: DETAYLI VE ANLAŞILIR ANLATIM
Bu bölümde, Kur’an’ın
sapkınlık ehline karşı şiddetli üslubunun hikmeti ve bunun ardındaki
adalet anlayışı açıklanıyor. İşte adım adım açıklama:
1.
Temel Soru: "Kur’an Sapıklık Ehline Karşı Neden Bu Kadar Sert?"
Kur’an-ı Kerim, sapkınlık yolundaki kişileri sıkça eleştirir,
onlara şiddetli tehditler yöneltir ve üzerlerinde yoğunlaşır. Bu durum,
bazılarınca "Kur’an neden küçük bir suça karşı devasa bir ordu
hazırlıyormuş gibi davranıyor?" sorusunu akla getirebilir.
Örnek İtiraz:
- "Bir kişinin basit bir
hatası, nasıl bu kadar büyük bir tepkiyi hak eder?"
- "Bu üslup, Kur’an’ın ölçülü
ve adaletli tavrıyla çelişmiyor mu?"
2.
Cevabın Özü: Küçük Hataların Büyük Sonuçları
Kur’an’ın bu üslubu, küçük görünen eylemlerin evrensel
sonuçlarına dayanır. Tıpkı bir gemideki küçük bir ihmalin tüm mürettebatın
emeğini boşa çıkarması gibi, sapkınlık ehlinin davranışları da birçok hak
ve düzeni tahrip eder.
Somut Örnek:
- Gemi Benzetmesi: Bir
sultanın devasa bir ticaret gemisinde, bir kişinin basit bir görevi terk
etmesi (örneğin, dümeni bırakması), geminin batmasına ve tüm mürettebatın
emeğinin heba olmasına sebep olabilir. Sultan, bu kişiyi sadece kendine
karşı değil, tüm gemidekilerin hukukunu ihlal ettiği için şiddetle
cezalandırır.
- Kur’an’ın Yaklaşımı: Sapkınlık
ehli, görünüşte küçük bir isyanla (örneğin, Allah’a şirk koşmak) evrendeki
birçok amacı (insanın yaratılış gayesi, diğer varlıkların hakları) sekteye
uğratır. Bu yüzden Kur’an’ın tepkisi, eylemin sonucuna göre şekillenir.
3.
Adalet ve Belâgat Dengesi
- Belâgatın Tanımı (263):
Kur’an’ın üslubu, durumun ciddiyetine tam uyumludur. Nasıl bir doktor, hastalığın tehlikesine göre sert tedaviler uygularsa; Kur’an da küfrün ve sapkınlığın toplumsal tahribatını dikkate alarak kesin bir dil kullanır. - Abartı Yoktur:
Kur’an’daki ifadeler asla gereksiz mübalâğa (abartı) içermez. Örneğin, "Cehennem" tasvirleri, insanı uyarmak için gerçekçi bir şekilde aktarılır.
4.
Mecusilerin Yanılgısı ve Gerçek
- Yanlış İnanç:
Mecusiler (Zerdüştler), hayır ve şer için iki ayrı tanrı (Yezdan ve Ehriman) olduğuna inanmıştır. - Gerçek:
Ehriman denen varlık, aslında şeytandan başkası değildir. Şeytanın yaratma gücü yoktur; sadece var olan hayırları bozar veya engeller. Kur’an’ın şiddetli uyarıları, bu tahribatın boyutunu vurgulamak içindir.
5.
İman Ehlinin Korunma Yolları
Kur’an’ın bu üslubu, müminlere şu mesajı verir:
- Sağlam Kaleye Sığınmak:
o "Kur’an’a
sımsıkı sarılın!"
Kur’an, şeytanın tuzaklarına karşı en güvenilir rehberdir.
- Peygamber’in Yolunu Takip Etmek:
o Sünnet-i Seniyye
(Peygamber’in örnek hayatı), pratik bir koruma kalkanıdır.
- Dualarla Desteklenmek:
o "Eûzü
billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm" (Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım) diyerek her an
şeytanın vesvesesinden korunmak.
6.
Özet ve Sonuç
- Küçük Eylem, Büyük Tahribat:
Sapkınlık ehlinin görünüşte küçük hataları, evrensel dengeleri bozabilir. - Kur’an’ın Üslubu Haklıdır:
Şiddetli uyarılar, durumun ciddiyetiyle orantılıdır. - Çözüm:
Kur’an’a ve sünnete sığınarak şeytanın tahribatından korunmak.
Örnek Cümleler:
- "Kur’an’ın sert üslubu, bir
annenin tehlikedeki çocuğuna ‘Dur!’ diye haykırması gibidir. Amacı
incitmek değil, korumaktır."
- "Şeytanın tahribatına karşı
en güçlü silahımız, Kur’an’ın rehberliğidir."
DÖRDÜNCÜ İŞARET: DETAYLI VE
ANLAŞILIR ANLATIM
Bu
bölümde, varlık ile yokluğun hayır ve şerle olan ilişkisi, şeytanın
gerçek rolü ve insanın nasıl korunabileceği ele alınıyor. İşte adım adım
açıklama:
1. Varlık Hayırdır, Yokluk
Şerdir
- Temel Prensip:
Araştırmacılar ve hakikat arayanlar, varlığın tamamen hayır, yokluğun ise tamamen şer olduğu konusunda hemfikirdir. - Hayır ve Güzellikler: İyilik,
erdem ve mükemmellikler (örneğin, sevgi, adalet, sabır) ancak varlıkla gerçekleşir.
- Şer ve Kötülükler: Küfür,
zulüm, musibet gibi kötülüklerin kaynağı ise yokluk veya eksikliktir.
Somut Örnek:
Bir binayı düşünün. Binanın ayakta durması için temel, duvarlar, çatı gibi
tüm parçaların var olması gerekir. Ancak bu binayı yıkmak için tek
bir tuğlanın eksilmesi (yokluğu) yeterlidir. Yani varlık (bina)
hayırdır; yokluk (eksik tuğla) ise şerre yol açar.
2. Şeytanın Gerçek Gücü: Yok
Etmek
- Şeytan Yaratamaz, Sadece Bozar:
Şeytan ve cinlerin insanları saptırması, yaratma gücüyle değil, var olan hayırları engellemekle olur. Örneğin: - İnsanı namazdan alıkoymak,
- Yalan söyleterek ilişkileri
bozmak,
- Nefsi kışkırtarak harama
yönlendirmek.
- Şeytanın Silahı: İhmal ve Bozma:
Şeytan, insanı doğrudan kötülük yapmaya zorlamaz. Onun asıl taktiği, küçük ihmallerle büyük tahribat yaratmaktır. - Örnek: Bir mümini, "Bugün
namazı geç kılarsam ne olur?" düşüncesine sokarak zamanla namazı
tamamen terk ettirebilir.
3. Mecusilerin Yanılgısı
(264): İki Tanrı İnancı
- Yanlış İnanç:
Mecusiler (Zerdüştler), hayırların kaynağı olarak Yezdan (iyilik tanrısı), şerlerin kaynağı olarak Ehriman (kötülük tanrısı) adında iki ayrı güce inanmışlardır. - Gerçek:
Ehriman denen varlık, aslında şeytanın ta kendisidir. Şeytanın yaratma gücü yoktur; sadece Allah’ın izniyle insanları saptırır.
Önemli Not:
İslam inancına göre, şerri yaratan Allah’tır, ancak bu şer insanın ve
şeytanın tercihleriyle ortaya çıkar. Allah, şerre izin verir ama asla
onaylamaz.
4. İnsan Neden Şeytana Yenik
Düşer?
- Nefsin Zaafları:
İnsanın içindeki şehvet (aşırı arzular) ve gazap (öfke) duyguları, şeytanın en çok kullandığı araçlardır. - Örnek: Bir kişi, öfke anında
hakaret ederek büyük bir günah işleyebilir.
- Özgür İrade Sınavı:
Allah, insana tercih hakkı vererek onu imtihan eder. Şeytanın varlığı, bu imtihanın bir parçasıdır.
5. Korunma Yolları: İstiğfar
ve Sünnet
- İstiğfar (Tövbe):
“Estağfirullah” (Allah’tan bağışlanma dilerim) diyerek günahlardan arınmak ve şeytanın etkisini kırmak. - Sünnete Sarılmak:
Peygamber’in (s.a.v.) yolunu takip etmek, şeytanın tuzaklarına karşı en güçlü kalkandır. - Örnek Uygulamalar:
- Namazı vaktinde kılmak,
- Haramlardan uzak durmak,
- Kur’an okumayı alışkanlık
haline getirmek.
- Dualarla Sığınmak:
- “Eûzü billâhi
mine’ş-şeytâni’r-racîm” (Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım) diyerek
her türlü kötülükten korunmak.
6. Özet ve Sonuç
- Varlık = Hayır, Yokluk = Şer: Kötülükler
yaratılmaz; hayrın engellenmesiyle ortaya çıkar.
- Şeytanın Gücü Sınırlıdır: O
yalnızca Allah’ın izniyle vesvese verebilir.
- Çözüm: Tövbe, sünnete uymak
ve Allah’a sığınmak.
Örnek
Cümleler:
- “Şeytan bana kötülük yaptıramaz;
ancak beni kötülüğe teşvik edebilir. Karar bana aittir.”
- “Allah’ın rahmeti, şeytanın
tahribatından daha güçlüdür. Yeter ki tövbe kapısını çalalım.”
BEŞİNCİ
İŞARET: DETAYLI VE AÇIKLAYICI ANLATIM
Allah,
semavi kitaplarda insanlığa Cennet gibi büyük bir mükâfat ve Cehennem gibi
şiddetli bir ceza ile birlikte sayısız uyarı, teşvik ve öğütler sunmuştur. Buna
rağmen, müminlerin şeytanın basit ve geçici tuzaklarına yenik düşmesi, insanın
zaaflarını ve imtihan sırrını anlamak açısından önemli bir konudur.
1. İman Ehlinin Zaafiyeti ve
Şeytanın Hilesi
Kur’an-ı
Kerim’de, “Şüphesiz şeytanın hilesi zayıftır” (266) buyrulur.
Ancak insan nefsi, şeytanın bu zayıf hilelerine karşı direnmekte zorlanır.
Örneğin, hakikati bilen ve kalben inanan bir mümin, geçici bir iltifat veya
dünyevi bir çıkar uğruna doğru yoldan sapabilir. Bu durum, imanın olmadığı
anlamına gelmez; insanın nefsani zaaflarının ve şeytanın sinsi telkinlerinin
bir sonucudur.
Örnek Olay:
Yakın bir arkadaşım, yıllarca birlikte okuduğumuz hakikat derslerini kalben
kabul etmişti. Ancak bir gün, değersiz ve riyakar bir kişinin yaptığı basit bir
iltifata kapılarak, bana karşı tavır aldı. Bu durum, “İnsan bu kadar
alçalabilir mi?” diye düşünmeme ve o arkadaşı gıybet etmeme sebep oldu.
Sonradan anladım ki, bu davranışı tamamen şeytanın “küçük bir ihmal” tuzağıydı.
2. Büyük Günah ve İman İlişkisi
- Yaygın Yanılgı: Mu’tezile
ve Haricî mezhepleri, “Büyük günah işleyen kişi kâfir olur veya imanla
küfür arasında kalır” şeklinde hüküm vermiştir. Bu görüş, İslam’ın
temel prensiplerine aykırıdır.
- Doğru Anlayış: Büyük günah
işlemek, kişiyi hemen küfre sokmaz. İman ile amel birbirinden ayrıdır.
Örneğin, zina veya içki gibi bir günah işleyen kişi, tövbe etmediği sürece
günahkâr olur, ancak imanı tamamen silinmez.
3. Şeytanın Taktikleri ve
Nefsin Rolü
Şeytan,
insanı doğrudan inkâra sürüklemek yerine, küçük ihmallerle büyük
felaketlere yol açar. Örneğin:
- İhmal Yoluyla: Namazı terk
etmek, yalan söylemek gibi “ufak” görülen hatalar, zamanla kalbi karartır.
- Nefsin Zaafları: İnsandaki
şehvet (arzu) ve gazap (öfke) duyguları, şeytanın en çok kullandığı
araçlardır. Bir anlık öfke, kişiyi cinayete; geçici bir arzu, zina gibi
büyük günahlara sürükleyebilir.
4. Allah’ın Rahmeti ve
Kurtuluş Yolları
Allah’ın “Gafûr” (Çok
Bağışlayan) ve “Rahîm” (Merhametli) isimleri, müminler için umut
kaynağıdır. Kur’an-ı Kerim, Peygamberlerin bile tövbe ve istiğfar ettiğini
vurgular. İşte kurtuluşun üç temel yolu:
a. Besmele
ile Başlamak:
Her
işe “Bismillâhirrahmânirrahîm” (Rahman ve Rahim Allah’ın
adıyla) diyerek başlamak, şeytanın müdahalesini engeller. Bu ifade, Allah’ın
sınırsız rahmetine sığınmanın sembolüdür.
b. İstiâze
(Şeytandan Korunma Duası):
“Eûzü
billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm” (Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım) diyerek,
şeytanın vesveselerinden korunmak mümkündür. Bu dua, manevi bir zırh görevi
görür.
c. Sünnete
Sımsıkı Sarılmak:
Peygamber’in
(s.a.v.) sünneti, şeytanın tuzaklarına karşı en sağlam kaledir. Örneğin, namazı
vaktinde kılmak, haramlardan kaçınmak ve helal dairede yaşamak, nefsi disipline
eder.
5. Sonuç ve Özet
- Şeytanın Hilesi Zayıftır: Onun
tuzağına düşmek, imansızlıktan değil, nefsin zaaflarındandır.
- Tövbe Kapısı Her Zaman Açıktır: Allah’ın
rahmeti, günahları örtmek ve kalpleri temizlemek için yeterlidir.
- Pratik Çözüm: Besmele,
istiâze ve sünnet üzere yaşamak, şeytanın tahribatına karşı en etkili
silahtır.
ALTINCI İŞARET: DETAYLI VE
AÇIKLAYICI ANLATIM
Sorun: Şeytanın Saf Kalpli
İnsanları Aldatma Yöntemi
1.
Şeytan, saf ve hassas kalpli müminlere şu tuzakları kurar:
- Küfrü
Hayal Etmeyi, Küfrü Kabul Etmekle Karıştırır:
o "Allah’ın varlığını hayalinde sorguladın, demek ki imanın
zayıf!" diye vesvese verir.
o Oysa tahayyül (hayal etmek) ile tasdik (kabul
etmek) farklıdır. Örneğin, "Acaba Allah var mı?" diye düşünmek,
"Allah yok" demek değildir.
- Çirkin
Düşünceleri Zorla Zihne Sokar:
o Peygamberler, melekler gibi mukaddes varlıklar hakkında kötü
hayaller oluşturur.
o "Bunları düşünüyorsun, demek ki kalbin bozuk!" diye
kandırır.
- İmkân-ı
Zâtîyi Şüpheye Dönüştürür:
o "Allah’ın varlığı zâtında mümkünse, belki yoktur?"
diye şüpheye iter.
o Hâlbuki imkân-ı zâtî (bir şeyin yok olma ihtimali)
ile imkân-ı aklî (aklen şüphe) farklıdır. Örneğin, "Deniz şu an
kurumuş olabilir" demek, "Deniz yoktur" demek değildir.
2.
Şeytanın Tuzağına Düşen İnsanın Hali
- Yeis
ve Panik:
Kişi, "İmanım gitti!" diye düşünüp ümitsizliğe kapılır. - Şeytanın
Oyuncağı Olur:
Bu ümitsizlikle daha çok günaha girer veya inancını kaybeder.
3.
Şeytanın Oyununu Bozmanın Yolları
1. Hayal ile Gerçeği Ayırt
Etmek
- Ayna
Örneği:
Aynada yılan görseniz, sizi ısırmaz. Tıpkı bunun gibi, hayaldeki kötü düşünceler gerçek değildir.
o Kural: "Hayaldeki küfür, küfür değildir. Hayaldeki
çirkinlik, gerçek çirkinlik değildir."
- Somut
Örnek:
Bir çocuk, "Annem öldü" diye hayal kursa bu gerçek değildir. Şeytan da böyle hayallerle insanı kandırır.
2. İmkân-ı Zâtîyi Şüphe
Sanmamak
- Deniz
Örneği:
Barla Gölü’nün suyunun bir anda buharlaşma ihtimali (imkân-ı zâtî) vardır. Ancak bu, "Göl şu an kurudu" anlamına gelmez.
o Kural: "Delile dayanmayan ihtimaller, şüphe
sayılmaz."
- Peygamber
Örneği:
Hz. Muhammed (s.a.v.) bir insandı; hastalanabilirdi. Bu, onun peygamberliğine zarar vermez.
3. Şeytanın Kalbe Attığı
Sözlere Aldanmamak
- Şeytanın
Fısıltıları:
Bazen kalbinizde "Allah adil değil" gibi çirkin sözler duyarsınız.
o Çözüm: Bu sözlerin şeytandan geldiğini bilmek.
Titreyip korkmanız, onları reddettiğinizi gösterir.
4. İrade Dışı Duygulara
Takılmamak
- Letaif
Meselesi:
İnsanda bazı duygular (örneğin, ani öfke) iradeyle kontrol edilemez. Şeytan, "Sen kötü bir insansın" diye vesvese verir.
o Cevap: "Bu duygular benim değil, şeytanın
oyunu!"
5.
Şeytana Karşı Silahlarınız
- İman
Hakikatlerine Sımsıkı Sarılın:
o Kur’an’ın kesin hükümlerini (muhkemat) öğrenin. Örneğin:
§ "Allah birdir, şeriki yoktur."
§ "Peygamberler masumdur."
- Vesveselere
Ehemmiyet Vermeyin:
o Şeytanın fısıldadığı düşünceleri büyütmeyin. "Bu
sadece bir hayal!" deyip geçin.
- Sünnet-i
Seniyye ile Korunun:
o Yatmadan önce Ayetel Kürsi okuyun.
o Her işe besmele ile başlayın.
- Allah’a
Sığının:
o "Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm" (Kovulmuş
şeytandan Allah’a sığınırım) deyin.
6.
Sonuç ve Tavsiyeler
- Şeytanın
Tuzağı: Boş hayaller ve gereksiz şüphelerle insanı ümitsizliğe
sürükler.
- Müminin
Zaferi: İman hakikatlerini öğrenmek, vesveseleri ciddiye almamak ve
sünnetle korunmak.
- Unutmayın: "Şeytanın
hilesi zayıftır." (Nisa Suresi, 76)
Örnek Cümleler:
- "Bir
düşünce seni rahatsız ediyorsa, bu düşüncenin sahibi sen değil,
şeytandır."
- "Kalbindeki
titreme, şeytana karşı imanının direndiğinin kanıtıdır."
YEDİNCİ
İŞARET: DETAYLI VE ANLAŞILIR ANLATIM
SORU: Mu’tezile mezhebi,
"Allah kötülüğü yaratmaz; çünkü şerri yaratmak Allah’a yakışmaz"
diyerek, küfrün ve dalaletin yaratılışını Allah’a isnat etmiyor. Ayrıca,
"Büyük günah işleyen kişi imanını kaybeder" diyorlar. Bu iddiaların
hataları nelerdir?
CEVAP: İki temel hatayı
düzeltmek gerekiyor:
- Şerrin
Yaratılması Meselesi
- Büyük
Günah İşleyenin İman Durumu
1.
Şerrin yaratılması allah’a yakışmaz mı?
Mu’tezilenin Yanılgısı:
"Allah kötülüğü yaratmaz. Kötülüğü insan kendi yapar. Bu şekilde Allah’ı
kötülükten tenzih ederiz."
Doğru Yaklaşım:
- Halk
(Yaratma) ≠ Kesb (İşleme):
Allah, şerrin yaratıcısıdır, ancak şerri işleyen insandır. Örneğin:
o Ateş Örneği: Ateşin yaratılması hayırdır (ısınma, yemek
pişirme). Ancak birisi ateşle evini yakarsa, bu kötülük ateşin değil, o
kişinin tercihidir.
o Şeytanın Yaratılışı: Şeytanın varlığı, insanın imtihanı ve
terakkisi (gelişimi) içindir. Şeytanın kötülüğü, kendi seçimidir.
Sonuç:
Allah, şerri genel hayırlı sonuçlar için yaratır. Kötülüğün kaynağı,
insanın yanlış tercihleridir.
2.
Büyük günah işleyen mümin kalır mı?
Mu’tezilenin Yanılgısı:
"Büyük günah işleyen (zina, içki, vs.) imanını kaybeder. Çünkü Cehennem’e
inanan biri, böyle bir günahı işlemez."
Doğru Yaklaşım:
- İnsan
Zaafları ve Anlık Tercihler:
İnsan nefsi, hazır lezzetlere (anlık zevk) karşı zayıftır. Örneğin:
o Bir çocuk, bir dilim çikolata için bir saatlik
ders çalışmayı erteleyebilir.
o Bir yetişkin, anlık öfkeyle hakaret edip sonra pişman
olabilir.
- Akıl
vs. Hissiyat:
o Akıl: Uzun vadeli sonuçları (ahiret) düşünür.
o Hissiyat (Duygular): Anlık zevklere odaklanır.
Şeytan, duyguları kullanarak aklı devre dışı bırakır.
Önemli Nokta:
Büyük günah işlemek, imanın olmadığını değil, nefsin zaafını gösterir.
Tövbe kapısı her zaman açıktır.
Kur’an
neden sürekli uyarıyor?
Mu’tezilenin İtirazı:
"Kur’an’ın sürekli ‘günahtan sakının!’ demesi, müminleri ‘güvenilmez’ gibi
gösteriyor."
Gerçek Sebep:
- Şeytanın
Tahribatı Kolaydır:
Bir kibrit çöpüyle bir orman yakılabilir. Şeytan da küçük bir vesveseyle büyük günahlara sürükler. - Kur’an’ın
Tekrarı Bir Merhamettir:
Tıpkı bir annenin çocuğuna sürekli "Dikkat et!" demesi gibi, Kur’an da müminleri şeytanın tuzaklarına karşı uyarır.
Örnek:
Bir doktor, hastasına "İlacını düzenli al" diye ısrar eder. Bu,
hastayı suçlamak değil, onun iyiliği içindir.
Kurtuluş
yolları
- Ehl-i
Sünnet Mezhebine Bağlanmak:
o "Allah her şeyin Yaratıcısıdır, ama kötülüğü biz
seçeriz" inancını benimsemek.
- Kur’an’ın
Muhkem Ayetlerine Sarılmak:
o Örnek Ayetler:
§ "Allah, kullarına zulmetmez." (Ali İmran,
182)
§ "Şeytanın hilesi zayıftır." (Nisa, 76)
- Sünneti
Rehber Edinmek:
o Peygamber’in (s.a.v.) dualarını ve tavsiyelerini uygulamak.
- Şeytanın
Oyununu Bozmak:
o Vesveselere aldırmamak, "Eûzü billâhi
mine’ş-şeytâni’r-racîm" diyerek Allah’a sığınmak.
Sonuç
ve özet
- Mu’tezilenin
Hatası: Şerrin yaratılışını Allah’a vermemekle O’nu takdis
ettiklerini sanıyorlar, ama gerçekte imanın bir rüknünü (kader) inkâr
ediyorlar.
- Büyük
Günah ve İman: Günah, imanı yok etmez; tövbe ile silinir.
- Kur’an’ın
Tekrarı: Müminleri küçük düşürmek için değil, şeytanın hilelerine
karşı korumak içindir.
Örnek Cümleler:
- "Ateşi
yaratan Allah’tır, ama yangını çıkaran insandır."
- "Günah
işlemek, imanın olmadığını değil, nefsin zayıflığını gösterir."
Açıklamalar:
- Halk-ı
Şerr: Kötülüğün yaratılması (Allah’a ait).
- Kesb-i
Şerr: Kötülüğün işlenmesi (insana ait).
- Muhkem
Ayetler: Kur’an’ın kesin hükümleri.
Pratik Tavsiye:
- Her
gün "Estağfirullah" (Allah’tan bağışlanma
dilerim) zikrini tekrarla.
- Şeytanın
vesveselerini ciddiye alma, "Bu düşünce bana ait değil!" de.
SEKİZİNCİ İŞARET: DETAYLI VE ANLAŞILIR ANLATIM
SORU: "Önceki
bölümlerde, 'sapkınlık yolu kolaydır' dediniz. Ancak diğer risalelerde 'küfür
ve sapkınlık yolu çok zordur, kimse o yola girmemeli' diye yazmışsınız. Bu
çelişki değil mi?"
CEVAP:
1. Sapkınlığın İki Türü:
- A. Yüzeysel Sapkınlık (Amelî):
o Özellikleri:
§ Hakkı görmezden
gelmek veya reddetmek.
§ Kolaydır, çünkü eylemsizlik veya pasif bir
reddetme içerir.
o Örnek:
§ Birinin
"Allah’a inanmıyorum" deyip bu konuda derinlemesine düşünmemesi.
- B. Köklü Sapkınlık (İtikadî):
o Özellikleri:
§ Alternatif
bir inanç sistemi oluşturmak (örneğin, "Evren tesadüfen var oldu").
§ Zordur, çünkü yokluğu kanıtlamak imkânsıza
yakındır.
o Örnek:
§ "Allah
yoktur" iddiasını mantıklı bir sistemle açıklamaya çalışmak.
2. İnsanlar Neden Bu Zor Yolu Seçiyor?
- Şeytanın Aldatmacası:
o Şeytan,
insanlara geçici rahatlık sunar. Örneğin:
§ "Dini
kurallar zor, belki yoktur" diyerek sorumluluktan kaçma hissi.
o Deve Kuşu
Benzetmesi:
§ Deve kuşu,
başını kuma gömer ama bedeni tehlikededir.
§ Kâfir de
"Belki ölüm son değildir" diyerek gerçeklerden kaçar, ama içinde
boşluk hisseder.
3. Küfrün Geçici Rahatlığı ve İslam’ın Çözümü:
- Şüphenin Rolü:
o Kâfir, hem dini
yükümlülüklerden kaçar hem de yok oluş korkusunu bastırır.
o Örnek:
§ Bir öğrencinin
"Sınav belki iptal olur" diyerek çalışmaması.
- Kur’an’ın Adaleti:
o Allah, kâfire
bile şüphe hakkı vererek dünyada tam bir azap yaşamasını
engeller.
o Ayet
Referansı: "Allah,
size zulmetmez." (Âl-i İmran, 108)
4. Kurtuluş Yolları:
- Kur’an’a Sığınmak:
o "Eûzü
billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm" (Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım) diyerek
şüpheleri dağıt.
- Sünneti Rehber Edinmek:
o Peygamber’in
(s.a.v.) dualarını ve öğütlerini hayata geçir.
- Bilinçli Olmak:
o "Bu düşünce
şeytandan!" diyerek vesveseleri reddet.
5. Sonuç ve özet:
- Yüzeysel Sapkınlık: Kolaydır, ama boşluk hissi
verir.
- Köklü Sapkınlık: Zordur; şeytan bu yolu
süslü gösterir.
- Çözüm: Kur’an ve sünnetle
şeytanın tuzaklarını bozmak.
Örnek cümleler:
- "Kâfir, başını kuma gömer
ama gerçekler peşini bırakmaz."
- "Kur’an’ın rehberliği,
dünya ve ahiret mutluluğunun anahtarıdır."
Açıklamalar:
- İ'tikadî Sapkınlık: İnanç temelli sapma
(örneğin, ateizm).
- Amelî Sapkınlık: Eylemsizlik veya pasif
reddetme.
- Mağlata-i Şeytaniye: Şeytanın aldatıcı
argümanları.
Pratik tavsiye:
- Her sabah "Bismillah" ile
başla; akşam "Elhamdülillah" ile bitir.
- Şüphe anlarında "Lâ
ilâhe illallah" zikrini tekrarla.
DOKUZUNCU İŞARET: DETAYLI VE ANLAŞILIR AÇIKLAMA
SORU: "Allah’ın yardımına ve peygamberlerin mucizelerine
rağmen, hak yolundakiler neden bazen kötülük karşısında yenik düşüyor?
Özellikle Medine’deki münafıklar, Kur’an’ın gerçekleri onlara bu kadar yakınken
neden hidayete gelmediler?"
CEVAP:
1. Kâinattaki denge ve imtihan sırrı
Allah’ın cemal (güzellik) ve celal (azamet)
isimleri, evrende bir denge kurar. Bu denge, iyilik-kötülük
mücadelesini gerektirir.
- Cemal İsimleri: Merhamet, adalet, şefkat
gibi güzellikler.
- Celal İsimleri: Adaletle cezalandırma,
kötülüğü engelleme gibi yönler.
Örnek:
Bir bahçede güller yetişirken, dikenler ve zararlı otlar da vardır. Bahçıvan,
dikenleri temizleyerek güzelliği korur. İnsan da iyilik-kötülük mücadelesinde
olgunlaşır.
2. Kötülüğün geçici üstünlüğünün sebebi
- Kötülük Yıkar, İyilik Yapar:
o Bir binayı
yıkmak bir gün sürer, yapmak ise aylar alır.
o Kötülük, tahrip
etmekle hızla zarar verir; iyilik ise emek ve sabır ister.
- Nefsin Kolay Yolu:
o İnsan, anlık
zevklere (hırs, öfke) kapılıp kötülüğe meyleder. Uzun vadeli sonuçları
düşünmez.
Örnek:
Bir öğrenci, sınavda kopya çekerek kolay yoldan geçmek ister. Oysa emekle
çalışmak, kalıcı başarı getirir.
3. Peygamberin insanî örnekliliği
Peygamberimiz (s.a.v.), mucizelere rağmen insanlara
örnek olmak için beşerî bir hayat yaşadı.
- Uhud Savaşı’ndaki Yenilgi:
o Peygamberimiz,
askerlerine "Okçular tepeden ayrılmasın!" dedi. Ancak onlar ganimet
için yerlerini terk etti. Bu hata, geçici bir yenilgiye yol açtı.
o Hikmet: İnsanlara "tedbiri elden
bırakmamayı" öğretmek.
- Zırh Giyip Siper Alması:
o Olağanüstü
güçleri olsa da doğal kanunlara uydu. Tıpkı bir doktorun ilaç yazması gibi,
tedbiri öğretti.
Örnek:
Bir doktor, hastalığı dua ile değil, ilaçla tedavi eder. Peygamber de mucizeye
güvenmek yerine, tedbiri öğretti.
4. Medine münafıklarının inatçılığı
Medine’deki münafıklar, Kur’an’ın hakikatlerine bu kadar
yakınken hidayete gelmediler. Sebepleri:
- Nefsin Esareti:
o Hürriyetlerini
kaybetmekten korktular. "Din kuralları bizi sınırlar!" diye
düşündüler.
- Kibir ve Menfaat:
o İman etmek,
toplumdaki statülerini kaybettirecekti. Makam ve servetlerini korumak için inat
ettiler.
- Yarasa Misali:
o Yarasa güneşten
kaçar, karanlığı tercih eder. Münafıklar da gerçeklerden kaçıp nefislerinin
karanlığına sığındı.
Örnek:
Zengin bir adam, fakirlere yardım etmek yerine malını biriktirir. Çünkü
cimrilik, anlık haz verir; paylaşmak ise sabır ister.
5. Yenilgilerin arkasındaki hikmet
- Sabır ve Teslimiyet Dersi:
o Uhud’daki
yenilgi, müminlere "Allah’a güven, ama tedbiri bırakma" prensibini
öğretti.
- Kibir Kırıcı:
o Zaferler bazen
gurura sebep olur. Yenilgiler, tevazuu hatırlatır.
Örnek:
Bir sporcu, yenilgiyle mütevazı olmayı öğrenir. Bir sonraki maç için daha çok
çalışır.
Sonuç ve öğütler
- İyilik-Kötülük Dengesini Anla:
o Kötülüğün geçici
zaferi, imtihanın bir parçasıdır.
- Peygamberi Örnek Al:
o Mucize beklemek
yerine, çalış ve tedbir al.
- Nefsine Hakim Ol:
o Anlık zevkler
yerine, ebedî mutluluğu tercih et.
- Münafıklardan Ders Çıkar:
o Kibir ve
menfaat, insanı hakikatten uzaklaştırır.
Ayet Hatırlatması:
"Şüphesiz Allah, adaletle hükmedenlerle beraberdir." (Hucurat
Suresi, 9)
Özet:
- Kötülük kolaydır, çünkü yıkmak
basittir. İyilik sabır ister.
- Peygamberimiz, insanlara
"doğal yollarla mücadele etmeyi" öğretti.
- Münafıklar, nefislerinin esiri
oldu; hakikat onlara bile ulaşamadı.
- Geçici yenilgiler, insanı
olgunlaştırır. Aslolan, Allah’a güvenmek ve çabalamaktır.