13 Eylül 2011 Salı

FANİYİM, FANİ OLANI İSTEMEM!


Aziz dostum, bil ki,
Nefis kendi varlığı dahil, alakadar olduğu her şeyin devamını ister. Hatta fani olan şeylere bile hayalinde bir beka elbisesi giydirir ve o şeyden ancak bu şekilde lezzet alır. Mesela bir öğrenciyi mutlu eden şey sınav sonucunun iyi olması değil, o sonuçtan sonra gerçekleşeceğini hayal ettiği gelecekteki tabloların şimdiki zamana taşınması, böylece o sonucun kazanımlarının gelecek zamanlara serpilmiş olmasıdır.
Lakin, var olanın devamını hayal etmek ne kadar mutluluk verirse, onun son bulmasının devamı da o kadar acı verir. Bahsedilen öğrencinin sınav sonucunu kimseyle paylaşamaması ne kadar büyük bir hayal kırıklığına sebep olurdu, bir düşünsene!
Öyleyse, Ey, ebediyet arzulayan nefis!
Fanilerin fenasından inlemektense, Baki O Zatın varlığından ışık al ki, yolun hep aydın olsun. Daimi O Zatın zikrine devam et ki, ölümlü Dünyan kaim kalsın!
---------------------------------------------------------------
Yukarıdaki not, aşağıdaki Orijinal Metinden esinlenilerek yazılmıştır.

İ'lem eyyühe'l-aziz!
Nefs-i nâtıkanın en yüksek matlubu devam ve bekadır. Hattâ vehmî bir devamla kendisini aldatmazsa hiçbir lezzet alamaz. Öyleyse, ey devamı isteyen nefis! Daimî olan bir Zâtın zikrine devam eyle ki, devam bulasın. Ondan nur al ki sönmeyesin. Onun cevherine sadef ve zarf ol ki kıymetli olasın. Onun nesim-i zikrine beden ol ki, hayattar olasın. Esmâ-i İlâhiyeden birisinin hayt-ı şuasıyla temessük et ki, adem deryâsına düşmeyesin.

Bediüzzaman Said Nursi

Mesnevî-i Nuriye - Zühre

Hiç yorum yok: