18 Nisan 2025 Cuma

13üncü Lem'a . Şeytandan Allaha Sığınmanın Hikmeti.
"Eûzu billâhi mine'ş-şeytâni'r-racîm Bismillâhirrahmânirrahîm" sırrına dairdir.

"De ki. Rabbim, Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım. Ey Rabbim, Onların bana yaklaşmalarından da sana sığınırım." (Mü'minûn Suresi 97nci Ayet)

Şeytandan Allah’a sığınmanın sırrına dair on üç "işaret" yazılacaktır. Bu işaretlerin bir kısmı, Yirmi Altıncı Söz gibi bazı eserlerde farklı şekillerde anlatılmış ve kanıtlanmıştır. Bu sebeple burada yalnızca kısa bir şekilde değinilecektir.

BİRİNCİ İŞARET:

Soru: "Şeytanın yaratılışa hiçbir müdahalesi yok, Allah hak yolundakileri destekliyor, doğrunun güzelliği müminleri güçlendiriyor, sapkınlığın çirkinliği ise insanları bile tiksindiriyor. Buna rağmen şeytanın taraftarları neden çoğu zaman üstün geliyor? Hak ehlinin her an Allah’a sığınmasının sırrı nedir?"

Cevap:

1. Kötülük Yıkmak İçin, İyilik İnşa Etmek İçindir

  • Şer (Kötülük): Yıkıcıdır. Bir binayı yıkmak, inşa etmekten çok daha kolaydır. Örneğin, 20 kişinin 20 günde yaptığı bir evi, bir kişi bir günde yıkabilir.
  • Hayır (İyilik): Yapıcıdır. İnşa etmek emek, sabır ve zaman ister. Tıpkı bir çocuğun yetişmesinin yıllar alması gibi.

Örnek:
Bir insanın hayatı, Allah’ın kudretiyle tüm organlarının mükemmel çalışmasına bağlıdır. Ancak bir zalim, tek bir bıçak darbesiyle bu hayatı sonlandırabilir. Bu, "Tahrip etmek kolaydır" (260) sözünün gerçekliğini gösterir.

2. Şeytanın Geçici Üstünlüğünün Sırrı

  • Kötülüğün Hızı: Şeytan ve taraftarları, zayıf bir güçle bile büyük tahribat yapabilir. Çünkü yıkmak için çok fazla çaba gerekmez.

o   Örneğin: Bir yalan, yıllarca kurulan güveni bir anda yok edebilir.

  • İyiliğin Sabrı: Hak ehli ise gerçek gücü temsil eder, ancak inşa etmek zaman alır.

Neden Üstün Geliyor Gibi Görünürler?
Şeytanın askerleri, geçici zaferler kazanabilir. Fakat bu zaferler kalıcı değildir. Tıpkı bir kasırganın bir evi yıkması gibi: Ev yıkılır, ama temel sağlamsa yeniden inşa edilebilir.

3. Hak Ehlinin Silahı: Allah’a Sığınmak

Hak yolundakilerin şeytana karşı en güçlü savunması, Allah’a sığınmak ve Peygamber’in yoluna sarılmaktır. Bunun iki nedeni vardır:

  1. Şeytanın Güçsüzlüğü:
    Şeytanın gerçek bir yaratma gücü yoktur. Sadece var olanı bozmaya çalışır.

o   Örneğin: Bir ressamın tablosunu çalmak yerine üzerine boya dökmek gibi.

  1. Allah’ın Koruması:
    Müminler, Allah’a sığındığında şeytanın tuzakları etkisiz kalır.

Somut Örnek:
Bir kale düşünün. Kalenin surları ne kadar sağlamsa, düşman o kadar etkisizdir. Müminlerin kalesi ise Kur’an ve Sünnet’tir.

4. Geçici Zarar, Ebedî Kazançla Telafi Edilir

Şeytan bazen müminlere geçici sıkıntılar yaşatsa bile, Allah bu sıkıntıları ebedî sevaba dönüştürür.

  • Âyet Referansı:
    "Sonuç takva sahiplerinindir" (261).
  • Örnek:
    Hastalık çeken bir mümin, sabrı sayesinde hem günahları silinir hem de derecesi yükselir.

Sonuç ve Pratik Çözümler

  1. Korunma Yöntemi:

o   Her an "Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm" (Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım) diyerek dua etmek.

  1. Sağlam Kale:

o   Peygamber’in (s.a.v.) sünnetine sıkıca bağlanmak.

  1. Bilinçli Olmak:

o   Şeytanın tahribatının geçici, Allah’ın rahmetinin kalıcı olduğunu unutmamak.

 

İKİNCİ İŞARET: DETAYLI VE ANLAŞILIR ANLATIM

Bu bölümde, şeytanın yaratılmasının hikmeti ve küçük kötülüklerin büyük hayırlara nasıl vesile olduğu açıklanıyor. İşte adım adım açıklama:


1. Sorunun Temeli: "Şeytan Neden Var?"

  • İtiraz:
    "Şeytan gibi tamamen kötü bir varlık neden yaratıldı? Bu, Allah’ın rahmetiyle nasıl bağdaşır? Birçok insan onun yüzünden sapkınlığa düşüp cehenneme gidiyor!"

2. Cevabın Özü: Küçük Kötülükler, Büyük Hayırlara Kapı Açar

Allah, şeytanı yaratmakla insana özgür irade ve imtihan sırrını bahşetmiştir. Şeytanın varlığı, insanın potansiyelini ortaya çıkarması ve olgunlaşması için bir fırsattır.

Temel Prensipler:

  1. Mücadele Olmadan Gelişim Olmaz:
    Tıpkı bir çekirdeğin toprak altında zorlu süreçlerden geçerek ağaca dönüşmesi gibi, insan da ancak şeytan ve nefsiyle mücadele ederek gerçek manada olgunlaşır.

o   Örnek: Sporcu antrenman yaparak kaslarını güçlendirir. Benzer şekilde, insan da şeytanın vesveselerine direnerek imanını güçlendirir.

  1. Sabit Makam İnsana Yakışmaz:
    Eğer şeytan olmasaydı, insanlar melekler gibi sabit bir makamda kalırdı. Bu durumda insanlıkta farklı dereceler (peygamberler, âlimler, sıradan insanlar) oluşmazdı.

3. Nicelik Değil, Nitelik Esastır

  • Örnek: Bir bahçıvan, 10 çekirdekten ağaç yetiştirmek için 1000 çekirdeğin çürümesini göze alır. Çünkü 10 ağacın faydası, 1000 çekirdeğin zararını telafi eder.
  • İnsanlık Ölçeğinde: Şeytan yüzünden çok sayıda insan sapkınlığa düşse bile, mücadeleyle ortaya çıkan birkaç olgun insanın (peygamberler, veliler, âlimler) insanlığa kazandırdığı değer, bu kaybı tamamen siler.

Somut Örnekler:

  • Hz. İbrahim’in putlara karşı mücadelesi, tevhid inancını güçlendirdi.
  • Hz. Yusuf’un iftira ve zindan süreci, sabrın ve temiz kalbin sembolü oldu.

4. Şeytanın Rolü ve Sınırları

  • Şeytanın Gücü Yoktur, Sadece Vesvese Verir:
    Şeytan insanı doğrudan kontrol edemez; sadece kötülüğü süslü gösterir. Örneğin:

o   "Şu haram yemeği ye, bir kereden bir şey olmaz!" diye fısıldar.

o   "Namazı ertele, daha sonra kılarsın!" şeklinde telkinde bulunur.

  • Nefsin Zaafları:
    İnsandaki şehvet, öfke, kibir gibi duygular, şeytanın en çok kullandığı araçlardır.

5. Allah’ın Hikmeti: Küçük Şerler, Büyük Hayırlara Feda Edilir

  • Adalet ve Denge:
    Küçük bir kötülüğü engellemek için binlerce hayrı terk etmek, Allah’ın adaletine aykırıdır. Örneğin:

o   Trafik kazalarını tamamen bitirmek için araba üretimini durdurmak mantıksızdır.

o   İmtihan olmadan cennetin değeri anlaşılamaz.

6. İman Ehlinin Silahları

Şeytanın tahribatına karşı Allah, müminlere üç güçlü silah vermiştir:

  1. Takva (Allah Korkusu):

o   Kur’an’ın emir ve yasaklarına uyarak şeytanın tuzaklarından korunmak.

  1. Sünnet-i Seniyye:

o   Peygamber’in (s.a.v.) yolunu takip etmek. Örneğin:

§  Yatmadan önce Ayetel Kürsi okumak,

§  Yemekten önce besmele çekmek.

  1. İstiğfar ve Sığınma:

o   "Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm" (Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım) diyerek dua etmek.

7. Sonuç ve Özet

  • Şeytan Bir İmtihan Aracıdır:
    İnsanın iradesini ve sadakatini test etmek için yaratılmıştır.
  • Küçük Kayıplar, Büyük Kazançlar İçindir:
    Şeytanın sebep olduğu geçici zararlar, müminlerin ebedî sevap kazanmasına vesile olur.
  • Çözüm:
    Kur’an’a sımsıkı sarılmak, sünneti yaşamak ve Allah’a sığınmak.

Örnek Cümleler:

  • "Şeytan, ateşten yaratılmıştır; insan ise topraktan. Ateş toprağı yakabilir, ama toprak da ateşi söndürebilir. İrade senin elinde!"
  • "Allah’ın rahmeti, şeytanın hilesinden daha güçlüdür. Yeter ki tövbe kapısını tıklamayı bilelim."

 

ÜÇÜNCÜ İŞARET: DETAYLI VE ANLAŞILIR ANLATIM

Bu bölümde, Kur’an’ın sapkınlık ehline karşı şiddetli üslubunun hikmeti ve bunun ardındaki adalet anlayışı açıklanıyor. İşte adım adım açıklama:


1. Temel Soru: "Kur’an Sapıklık Ehline Karşı Neden Bu Kadar Sert?"

Kur’an-ı Kerim, sapkınlık yolundaki kişileri sıkça eleştirir, onlara şiddetli tehditler yöneltir ve üzerlerinde yoğunlaşır. Bu durum, bazılarınca "Kur’an neden küçük bir suça karşı devasa bir ordu hazırlıyormuş gibi davranıyor?" sorusunu akla getirebilir.

Örnek İtiraz:

  • "Bir kişinin basit bir hatası, nasıl bu kadar büyük bir tepkiyi hak eder?"
  • "Bu üslup, Kur’an’ın ölçülü ve adaletli tavrıyla çelişmiyor mu?"

2. Cevabın Özü: Küçük Hataların Büyük Sonuçları

Kur’an’ın bu üslubu, küçük görünen eylemlerin evrensel sonuçlarına dayanır. Tıpkı bir gemideki küçük bir ihmalin tüm mürettebatın emeğini boşa çıkarması gibi, sapkınlık ehlinin davranışları da birçok hak ve düzeni tahrip eder.

Somut Örnek:

  • Gemi Benzetmesi: Bir sultanın devasa bir ticaret gemisinde, bir kişinin basit bir görevi terk etmesi (örneğin, dümeni bırakması), geminin batmasına ve tüm mürettebatın emeğinin heba olmasına sebep olabilir. Sultan, bu kişiyi sadece kendine karşı değil, tüm gemidekilerin hukukunu ihlal ettiği için şiddetle cezalandırır.
  • Kur’an’ın Yaklaşımı: Sapkınlık ehli, görünüşte küçük bir isyanla (örneğin, Allah’a şirk koşmak) evrendeki birçok amacı (insanın yaratılış gayesi, diğer varlıkların hakları) sekteye uğratır. Bu yüzden Kur’an’ın tepkisi, eylemin sonucuna göre şekillenir.

3. Adalet ve Belâgat Dengesi

  • Belâgatın Tanımı (263):
    Kur’an’ın üslubu, durumun ciddiyetine tam uyumludur. Nasıl bir doktor, hastalığın tehlikesine göre sert tedaviler uygularsa; Kur’an da küfrün ve sapkınlığın toplumsal tahribatını dikkate alarak kesin bir dil kullanır.
  • Abartı Yoktur:
    Kur’an’daki ifadeler asla gereksiz mübalâğa (abartı) içermez. Örneğin, "Cehennem" tasvirleri, insanı uyarmak için gerçekçi bir şekilde aktarılır.

4. Mecusilerin Yanılgısı ve Gerçek

  • Yanlış İnanç:
    Mecusiler (Zerdüştler), hayır ve şer için iki ayrı tanrı (Yezdan ve Ehriman) olduğuna inanmıştır.
  • Gerçek:
    Ehriman denen varlık, aslında şeytandan başkası değildir. Şeytanın yaratma gücü yoktur; sadece var olan hayırları bozar veya engeller. Kur’an’ın şiddetli uyarıları, bu tahribatın boyutunu vurgulamak içindir.

5. İman Ehlinin Korunma Yolları

Kur’an’ın bu üslubu, müminlere şu mesajı verir:

  1. Sağlam Kaleye Sığınmak:

o   "Kur’an’a sımsıkı sarılın!"
Kur’an, şeytanın tuzaklarına karşı en güvenilir rehberdir.

  1. Peygamber’in Yolunu Takip Etmek:

o   Sünnet-i Seniyye (Peygamber’in örnek hayatı), pratik bir koruma kalkanıdır.

  1. Dualarla Desteklenmek:

o   "Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm" (Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım) diyerek her an şeytanın vesvesesinden korunmak.

6. Özet ve Sonuç

  • Küçük Eylem, Büyük Tahribat:
    Sapkınlık ehlinin görünüşte küçük hataları, evrensel dengeleri bozabilir.
  • Kur’an’ın Üslubu Haklıdır:
    Şiddetli uyarılar, durumun ciddiyetiyle orantılıdır.
  • Çözüm:
    Kur’an’a ve sünnete sığınarak şeytanın tahribatından korunmak.

Örnek Cümleler:

  • "Kur’an’ın sert üslubu, bir annenin tehlikedeki çocuğuna ‘Dur!’ diye haykırması gibidir. Amacı incitmek değil, korumaktır."
  • "Şeytanın tahribatına karşı en güçlü silahımız, Kur’an’ın rehberliğidir."

 

DÖRDÜNCÜ İŞARET: DETAYLI VE ANLAŞILIR ANLATIM

Bu bölümde, varlık ile yokluğun hayır ve şerle olan ilişkisi, şeytanın gerçek rolü ve insanın nasıl korunabileceği ele alınıyor. İşte adım adım açıklama:

1. Varlık Hayırdır, Yokluk Şerdir

  • Temel Prensip:
    Araştırmacılar ve hakikat arayanlar, varlığın tamamen hayır, yokluğun ise tamamen şer olduğu konusunda hemfikirdir.
    • Hayır ve Güzellikler: İyilik, erdem ve mükemmellikler (örneğin, sevgi, adalet, sabır) ancak varlıkla gerçekleşir.
    • Şer ve Kötülükler: Küfür, zulüm, musibet gibi kötülüklerin kaynağı ise yokluk veya eksikliktir.

Somut Örnek:
Bir binayı düşünün. Binanın ayakta durması için temel, duvarlar, çatı gibi tüm parçaların var olması gerekir. Ancak bu binayı yıkmak için tek bir tuğlanın eksilmesi (yokluğu) yeterlidir. Yani varlık (bina) hayırdır; yokluk (eksik tuğla) ise şerre yol açar.

2. Şeytanın Gerçek Gücü: Yok Etmek

  • Şeytan Yaratamaz, Sadece Bozar:
    Şeytan ve cinlerin insanları saptırması, yaratma gücüyle değil, var olan hayırları engellemekle olur. Örneğin:
    • İnsanı namazdan alıkoymak,
    • Yalan söyleterek ilişkileri bozmak,
    • Nefsi kışkırtarak harama yönlendirmek.
  • Şeytanın Silahı: İhmal ve Bozma:
    Şeytan, insanı doğrudan kötülük yapmaya zorlamaz. Onun asıl taktiği, küçük ihmallerle büyük tahribat yaratmaktır.
    • Örnek: Bir mümini, "Bugün namazı geç kılarsam ne olur?" düşüncesine sokarak zamanla namazı tamamen terk ettirebilir.

3. Mecusilerin Yanılgısı (264): İki Tanrı İnancı

  • Yanlış İnanç:
    Mecusiler (Zerdüştler), hayırların kaynağı olarak Yezdan (iyilik tanrısı), şerlerin kaynağı olarak Ehriman (kötülük tanrısı) adında iki ayrı güce inanmışlardır.
  • Gerçek:
    Ehriman denen varlık, aslında şeytanın ta kendisidir. Şeytanın yaratma gücü yoktur; sadece Allah’ın izniyle insanları saptırır.

Önemli Not:
İslam inancına göre, şerri yaratan Allah’tır, ancak bu şer insanın ve şeytanın tercihleriyle ortaya çıkar. Allah, şerre izin verir ama asla onaylamaz.

4. İnsan Neden Şeytana Yenik Düşer?

  • Nefsin Zaafları:
    İnsanın içindeki şehvet (aşırı arzular) ve gazap (öfke) duyguları, şeytanın en çok kullandığı araçlardır.
    • Örnek: Bir kişi, öfke anında hakaret ederek büyük bir günah işleyebilir.
  • Özgür İrade Sınavı:
    Allah, insana tercih hakkı vererek onu imtihan eder. Şeytanın varlığı, bu imtihanın bir parçasıdır.

 

5. Korunma Yolları: İstiğfar ve Sünnet

  • İstiğfar (Tövbe):
    “Estağfirullah” (Allah’tan bağışlanma dilerim) diyerek günahlardan arınmak ve şeytanın etkisini kırmak.
  • Sünnete Sarılmak:
    Peygamber’in (s.a.v.) yolunu takip etmek, şeytanın tuzaklarına karşı en güçlü kalkandır.
    • Örnek Uygulamalar:
      • Namazı vaktinde kılmak,
      • Haramlardan uzak durmak,
      • Kur’an okumayı alışkanlık haline getirmek.
  • Dualarla Sığınmak:
    • “Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm” (Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım) diyerek her türlü kötülükten korunmak.

6. Özet ve Sonuç

  • Varlık = Hayır, Yokluk = Şer: Kötülükler yaratılmaz; hayrın engellenmesiyle ortaya çıkar.
  • Şeytanın Gücü Sınırlıdır: O yalnızca Allah’ın izniyle vesvese verebilir.
  • Çözüm: Tövbe, sünnete uymak ve Allah’a sığınmak.

Örnek Cümleler:

  • “Şeytan bana kötülük yaptıramaz; ancak beni kötülüğe teşvik edebilir. Karar bana aittir.”
  • “Allah’ın rahmeti, şeytanın tahribatından daha güçlüdür. Yeter ki tövbe kapısını çalalım.”

 

BEŞİNCİ İŞARET: DETAYLI VE AÇIKLAYICI ANLATIM

Allah, semavi kitaplarda insanlığa Cennet gibi büyük bir mükâfat ve Cehennem gibi şiddetli bir ceza ile birlikte sayısız uyarı, teşvik ve öğütler sunmuştur. Buna rağmen, müminlerin şeytanın basit ve geçici tuzaklarına yenik düşmesi, insanın zaaflarını ve imtihan sırrını anlamak açısından önemli bir konudur.

1. İman Ehlinin Zaafiyeti ve Şeytanın Hilesi

Kur’an-ı Kerim’de, “Şüphesiz şeytanın hilesi zayıftır” (266) buyrulur. Ancak insan nefsi, şeytanın bu zayıf hilelerine karşı direnmekte zorlanır. Örneğin, hakikati bilen ve kalben inanan bir mümin, geçici bir iltifat veya dünyevi bir çıkar uğruna doğru yoldan sapabilir. Bu durum, imanın olmadığı anlamına gelmez; insanın nefsani zaaflarının ve şeytanın sinsi telkinlerinin bir sonucudur.

Örnek Olay:
Yakın bir arkadaşım, yıllarca birlikte okuduğumuz hakikat derslerini kalben kabul etmişti. Ancak bir gün, değersiz ve riyakar bir kişinin yaptığı basit bir iltifata kapılarak, bana karşı tavır aldı. Bu durum, “İnsan bu kadar alçalabilir mi?” diye düşünmeme ve o arkadaşı gıybet etmeme sebep oldu. Sonradan anladım ki, bu davranışı tamamen şeytanın “küçük bir ihmal” tuzağıydı.

2. Büyük Günah ve İman İlişkisi

  • Yaygın Yanılgı: Mu’tezile ve Haricî mezhepleri, “Büyük günah işleyen kişi kâfir olur veya imanla küfür arasında kalır” şeklinde hüküm vermiştir. Bu görüş, İslam’ın temel prensiplerine aykırıdır.
  • Doğru Anlayış: Büyük günah işlemek, kişiyi hemen küfre sokmaz. İman ile amel birbirinden ayrıdır. Örneğin, zina veya içki gibi bir günah işleyen kişi, tövbe etmediği sürece günahkâr olur, ancak imanı tamamen silinmez.

3. Şeytanın Taktikleri ve Nefsin Rolü

Şeytan, insanı doğrudan inkâra sürüklemek yerine, küçük ihmallerle büyük felaketlere yol açar. Örneğin:

  • İhmal Yoluyla: Namazı terk etmek, yalan söylemek gibi “ufak” görülen hatalar, zamanla kalbi karartır.
  • Nefsin Zaafları: İnsandaki şehvet (arzu) ve gazap (öfke) duyguları, şeytanın en çok kullandığı araçlardır. Bir anlık öfke, kişiyi cinayete; geçici bir arzu, zina gibi büyük günahlara sürükleyebilir.

4. Allah’ın Rahmeti ve Kurtuluş Yolları

Allah’ın “Gafûr” (Çok Bağışlayan) ve “Rahîm” (Merhametli) isimleri, müminler için umut kaynağıdır. Kur’an-ı Kerim, Peygamberlerin bile tövbe ve istiğfar ettiğini vurgular. İşte kurtuluşun üç temel yolu:

a. Besmele ile Başlamak:

Her işe “Bismillâhirrahmânirrahîm” (Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla) diyerek başlamak, şeytanın müdahalesini engeller. Bu ifade, Allah’ın sınırsız rahmetine sığınmanın sembolüdür.

b. İstiâze (Şeytandan Korunma Duası):

“Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm” (Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım) diyerek, şeytanın vesveselerinden korunmak mümkündür. Bu dua, manevi bir zırh görevi görür.

c. Sünnete Sımsıkı Sarılmak:

Peygamber’in (s.a.v.) sünneti, şeytanın tuzaklarına karşı en sağlam kaledir. Örneğin, namazı vaktinde kılmak, haramlardan kaçınmak ve helal dairede yaşamak, nefsi disipline eder.

5. Sonuç ve Özet

  • Şeytanın Hilesi Zayıftır: Onun tuzağına düşmek, imansızlıktan değil, nefsin zaaflarındandır.
  • Tövbe Kapısı Her Zaman Açıktır: Allah’ın rahmeti, günahları örtmek ve kalpleri temizlemek için yeterlidir.
  • Pratik Çözüm: Besmele, istiâze ve sünnet üzere yaşamak, şeytanın tahribatına karşı en etkili silahtır.

 

ALTINCI İŞARET: DETAYLI VE AÇIKLAYICI ANLATIM

Sorun: Şeytanın Saf Kalpli İnsanları Aldatma Yöntemi

1. Şeytan, saf ve hassas kalpli müminlere şu tuzakları kurar:

  1. Küfrü Hayal Etmeyi, Küfrü Kabul Etmekle Karıştırır:

o   "Allah’ın varlığını hayalinde sorguladın, demek ki imanın zayıf!" diye vesvese verir.

o   Oysa tahayyül (hayal etmek) ile tasdik (kabul etmek) farklıdır. Örneğin, "Acaba Allah var mı?" diye düşünmek, "Allah yok" demek değildir.

  1. Çirkin Düşünceleri Zorla Zihne Sokar:

o   Peygamberler, melekler gibi mukaddes varlıklar hakkında kötü hayaller oluşturur.

o   "Bunları düşünüyorsun, demek ki kalbin bozuk!" diye kandırır.

  1. İmkân-ı Zâtîyi Şüpheye Dönüştürür:

o   "Allah’ın varlığı zâtında mümkünse, belki yoktur?" diye şüpheye iter.

o   Hâlbuki imkân-ı zâtî (bir şeyin yok olma ihtimali) ile imkân-ı aklî (aklen şüphe) farklıdır. Örneğin, "Deniz şu an kurumuş olabilir" demek, "Deniz yoktur" demek değildir.

2. Şeytanın Tuzağına Düşen İnsanın Hali

  • Yeis ve Panik:
    Kişi, "İmanım gitti!" diye düşünüp ümitsizliğe kapılır.
  • Şeytanın Oyuncağı Olur:
    Bu ümitsizlikle daha çok günaha girer veya inancını kaybeder.

 

3. Şeytanın Oyununu Bozmanın Yolları

1. Hayal ile Gerçeği Ayırt Etmek

  • Ayna Örneği:
    Aynada yılan görseniz, sizi ısırmaz. Tıpkı bunun gibi, hayaldeki kötü düşünceler gerçek değildir.

o   Kural: "Hayaldeki küfür, küfür değildir. Hayaldeki çirkinlik, gerçek çirkinlik değildir."

  • Somut Örnek:
    Bir çocuk, "Annem öldü" diye hayal kursa bu gerçek değildir. Şeytan da böyle hayallerle insanı kandırır.

2. İmkân-ı Zâtîyi Şüphe Sanmamak

  • Deniz Örneği:
    Barla Gölü’nün suyunun bir anda buharlaşma ihtimali (imkân-ı zâtî) vardır. Ancak bu, "Göl şu an kurudu" anlamına gelmez.

o   Kural: "Delile dayanmayan ihtimaller, şüphe sayılmaz."

  • Peygamber Örneği:
    Hz. Muhammed (s.a.v.) bir insandı; hastalanabilirdi. Bu, onun peygamberliğine zarar vermez.

3. Şeytanın Kalbe Attığı Sözlere Aldanmamak

  • Şeytanın Fısıltıları:
    Bazen kalbinizde "Allah adil değil" gibi çirkin sözler duyarsınız.

o   Çözüm: Bu sözlerin şeytandan geldiğini bilmek. Titreyip korkmanız, onları reddettiğinizi gösterir.

4. İrade Dışı Duygulara Takılmamak

  • Letaif Meselesi:
    İnsanda bazı duygular (örneğin, ani öfke) iradeyle kontrol edilemez. Şeytan, "Sen kötü bir insansın" diye vesvese verir.

o   Cevap: "Bu duygular benim değil, şeytanın oyunu!"

5. Şeytana Karşı Silahlarınız

  1. İman Hakikatlerine Sımsıkı Sarılın:

o   Kur’an’ın kesin hükümlerini (muhkemat) öğrenin. Örneğin:

§  "Allah birdir, şeriki yoktur."

§  "Peygamberler masumdur."

  1. Vesveselere Ehemmiyet Vermeyin:

o   Şeytanın fısıldadığı düşünceleri büyütmeyin. "Bu sadece bir hayal!" deyip geçin.

  1. Sünnet-i Seniyye ile Korunun:

o   Yatmadan önce Ayetel Kürsi okuyun.

o   Her işe besmele ile başlayın.

  1. Allah’a Sığının:

o   "Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm" (Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım) deyin.

6. Sonuç ve Tavsiyeler

  • Şeytanın Tuzağı: Boş hayaller ve gereksiz şüphelerle insanı ümitsizliğe sürükler.
  • Müminin Zaferi: İman hakikatlerini öğrenmek, vesveseleri ciddiye almamak ve sünnetle korunmak.
  • Unutmayın: "Şeytanın hilesi zayıftır." (Nisa Suresi, 76)

Örnek Cümleler:

  • "Bir düşünce seni rahatsız ediyorsa, bu düşüncenin sahibi sen değil, şeytandır."
  • "Kalbindeki titreme, şeytana karşı imanının direndiğinin kanıtıdır."

 

 

YEDİNCİ İŞARET: DETAYLI VE ANLAŞILIR ANLATIM

SORU: Mu’tezile mezhebi, "Allah kötülüğü yaratmaz; çünkü şerri yaratmak Allah’a yakışmaz" diyerek, küfrün ve dalaletin yaratılışını Allah’a isnat etmiyor. Ayrıca, "Büyük günah işleyen kişi imanını kaybeder" diyorlar. Bu iddiaların hataları nelerdir?

CEVAP: İki temel hatayı düzeltmek gerekiyor:

  1. Şerrin Yaratılması Meselesi
  2. Büyük Günah İşleyenin İman Durumu

1. Şerrin yaratılması allah’a yakışmaz mı?

Mu’tezilenin Yanılgısı:
"Allah kötülüğü yaratmaz. Kötülüğü insan kendi yapar. Bu şekilde Allah’ı kötülükten tenzih ederiz."

Doğru Yaklaşım:

  • Halk (Yaratma) ≠ Kesb (İşleme):
    Allah, şerrin yaratıcısıdır, ancak şerri işleyen insandır. Örneğin:

o   Ateş Örneği: Ateşin yaratılması hayırdır (ısınma, yemek pişirme). Ancak birisi ateşle evini yakarsa, bu kötülük ateşin değil, o kişinin tercihidir.

o   Şeytanın Yaratılışı: Şeytanın varlığı, insanın imtihanı ve terakkisi (gelişimi) içindir. Şeytanın kötülüğü, kendi seçimidir.

Sonuç:
Allah, şerri genel hayırlı sonuçlar için yaratır. Kötülüğün kaynağı, insanın yanlış tercihleridir.


2. Büyük günah işleyen mümin kalır mı?

Mu’tezilenin Yanılgısı:
"Büyük günah işleyen (zina, içki, vs.) imanını kaybeder. Çünkü Cehennem’e inanan biri, böyle bir günahı işlemez."

Doğru Yaklaşım:

  • İnsan Zaafları ve Anlık Tercihler:
    İnsan nefsi, hazır lezzetlere (anlık zevk) karşı zayıftır. Örneğin:

o   Bir çocuk, bir dilim çikolata için bir saatlik ders çalışmayı erteleyebilir.

o   Bir yetişkin, anlık öfkeyle hakaret edip sonra pişman olabilir.

  • Akıl vs. Hissiyat:

o   Akıl: Uzun vadeli sonuçları (ahiret) düşünür.

o   Hissiyat (Duygular): Anlık zevklere odaklanır.
Şeytan, duyguları kullanarak aklı devre dışı bırakır.

Önemli Nokta:
Büyük günah işlemek, imanın olmadığını değil, nefsin zaafını gösterir. Tövbe kapısı her zaman açıktır.


Kur’an neden sürekli uyarıyor?

Mu’tezilenin İtirazı:
"Kur’an’ın sürekli ‘günahtan sakının!’ demesi, müminleri ‘güvenilmez’ gibi gösteriyor."

Gerçek Sebep:

  • Şeytanın Tahribatı Kolaydır:
    Bir kibrit çöpüyle bir orman yakılabilir. Şeytan da küçük bir vesveseyle büyük günahlara sürükler.
  • Kur’an’ın Tekrarı Bir Merhamettir:
    Tıpkı bir annenin çocuğuna sürekli "Dikkat et!" demesi gibi, Kur’an da müminleri şeytanın tuzaklarına karşı uyarır.

Örnek:
Bir doktor, hastasına "İlacını düzenli al" diye ısrar eder. Bu, hastayı suçlamak değil, onun iyiliği içindir.


Kurtuluş yolları

  1. Ehl-i Sünnet Mezhebine Bağlanmak:

o   "Allah her şeyin Yaratıcısıdır, ama kötülüğü biz seçeriz" inancını benimsemek.

  1. Kur’an’ın Muhkem Ayetlerine Sarılmak:

o   Örnek Ayetler:

§  "Allah, kullarına zulmetmez." (Ali İmran, 182)

§  "Şeytanın hilesi zayıftır." (Nisa, 76)

  1. Sünneti Rehber Edinmek:

o   Peygamber’in (s.a.v.) dualarını ve tavsiyelerini uygulamak.

  1. Şeytanın Oyununu Bozmak:

o   Vesveselere aldırmamak, "Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm" diyerek Allah’a sığınmak.


Sonuç ve özet

  • Mu’tezilenin Hatası: Şerrin yaratılışını Allah’a vermemekle O’nu takdis ettiklerini sanıyorlar, ama gerçekte imanın bir rüknünü (kader) inkâr ediyorlar.
  • Büyük Günah ve İman: Günah, imanı yok etmez; tövbe ile silinir.
  • Kur’an’ın Tekrarı: Müminleri küçük düşürmek için değil, şeytanın hilelerine karşı korumak içindir.

Örnek Cümleler:

  • "Ateşi yaratan Allah’tır, ama yangını çıkaran insandır."
  • "Günah işlemek, imanın olmadığını değil, nefsin zayıflığını gösterir."

Açıklamalar:

  • Halk-ı Şerr: Kötülüğün yaratılması (Allah’a ait).
  • Kesb-i Şerr: Kötülüğün işlenmesi (insana ait).
  • Muhkem Ayetler: Kur’an’ın kesin hükümleri.

Pratik Tavsiye:

  • Her gün "Estağfirullah" (Allah’tan bağışlanma dilerim) zikrini tekrarla.
  • Şeytanın vesveselerini ciddiye alma, "Bu düşünce bana ait değil!" de.

 

SEKİZİNCİ İŞARET: DETAYLI VE ANLAŞILIR ANLATIM

SORU: "Önceki bölümlerde, 'sapkınlık yolu kolaydır' dediniz. Ancak diğer risalelerde 'küfür ve sapkınlık yolu çok zordur, kimse o yola girmemeli' diye yazmışsınız. Bu çelişki değil mi?"

CEVAP:

1. Sapkınlığın İki Türü:

  • A. Yüzeysel Sapkınlık (Amelî):

o   Özellikleri:

§  Hakkı görmezden gelmek veya reddetmek.

§  Kolaydır, çünkü eylemsizlik veya pasif bir reddetme içerir.

o   Örnek:

§  Birinin "Allah’a inanmıyorum" deyip bu konuda derinlemesine düşünmemesi.

  • B. Köklü Sapkınlık (İtikadî):

o   Özellikleri:

§  Alternatif bir inanç sistemi oluşturmak (örneğin, "Evren tesadüfen var oldu").

§  Zordur, çünkü yokluğu kanıtlamak imkânsıza yakındır.

o   Örnek:

§  "Allah yoktur" iddiasını mantıklı bir sistemle açıklamaya çalışmak.

2. İnsanlar Neden Bu Zor Yolu Seçiyor?

  • Şeytanın Aldatmacası:

o   Şeytan, insanlara geçici rahatlık sunar. Örneğin:

§  "Dini kurallar zor, belki yoktur" diyerek sorumluluktan kaçma hissi.

o   Deve Kuşu Benzetmesi:

§  Deve kuşu, başını kuma gömer ama bedeni tehlikededir.

§  Kâfir de "Belki ölüm son değildir" diyerek gerçeklerden kaçar, ama içinde boşluk hisseder.

3. Küfrün Geçici Rahatlığı ve İslam’ın Çözümü:

  • Şüphenin Rolü:

o   Kâfir, hem dini yükümlülüklerden kaçar hem de yok oluş korkusunu bastırır.

o   Örnek:

§  Bir öğrencinin "Sınav belki iptal olur" diyerek çalışmaması.

  • Kur’an’ın Adaleti:

o   Allah, kâfire bile şüphe hakkı vererek dünyada tam bir azap yaşamasını engeller.

o   Ayet Referansı: "Allah, size zulmetmez." (Âl-i İmran, 108)

4. Kurtuluş Yolları:

  1. Kur’an’a Sığınmak:

o   "Eûzü billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm" (Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım) diyerek şüpheleri dağıt.

  1. Sünneti Rehber Edinmek:

o   Peygamber’in (s.a.v.) dualarını ve öğütlerini hayata geçir.

  1. Bilinçli Olmak:

o   "Bu düşünce şeytandan!" diyerek vesveseleri reddet.

 

5. Sonuç ve özet:

  • Yüzeysel Sapkınlık: Kolaydır, ama boşluk hissi verir.
  • Köklü Sapkınlık: Zordur; şeytan bu yolu süslü gösterir.
  • Çözüm: Kur’an ve sünnetle şeytanın tuzaklarını bozmak.

Örnek cümleler:

  • "Kâfir, başını kuma gömer ama gerçekler peşini bırakmaz."
  • "Kur’an’ın rehberliği, dünya ve ahiret mutluluğunun anahtarıdır."

Açıklamalar:

  • İ'tikadî Sapkınlık: İnanç temelli sapma (örneğin, ateizm).
  • Amelî Sapkınlık: Eylemsizlik veya pasif reddetme.
  • Mağlata-i Şeytaniye: Şeytanın aldatıcı argümanları.

Pratik tavsiye:

  • Her sabah "Bismillah" ile başla; akşam "Elhamdülillah" ile bitir.
  • Şüphe anlarında "Lâ ilâhe illallah" zikrini tekrarla.

 

 

DOKUZUNCU İŞARET: DETAYLI VE ANLAŞILIR AÇIKLAMA

SORU: "Allah’ın yardımına ve peygamberlerin mucizelerine rağmen, hak yolundakiler neden bazen kötülük karşısında yenik düşüyor? Özellikle Medine’deki münafıklar, Kur’an’ın gerçekleri onlara bu kadar yakınken neden hidayete gelmediler?"

CEVAP:

1. Kâinattaki denge ve imtihan sırrı

Allah’ın cemal (güzellik) ve celal (azamet) isimleri, evrende bir denge kurar. Bu denge, iyilik-kötülük mücadelesini gerektirir.

  • Cemal İsimleri: Merhamet, adalet, şefkat gibi güzellikler.
  • Celal İsimleri: Adaletle cezalandırma, kötülüğü engelleme gibi yönler.

Örnek:
Bir bahçede güller yetişirken, dikenler ve zararlı otlar da vardır. Bahçıvan, dikenleri temizleyerek güzelliği korur. İnsan da iyilik-kötülük mücadelesinde olgunlaşır.

2. Kötülüğün geçici üstünlüğünün sebebi

  • Kötülük Yıkar, İyilik Yapar:

o   Bir binayı yıkmak bir gün sürer, yapmak ise aylar alır.

o   Kötülük, tahrip etmekle hızla zarar verir; iyilik ise emek ve sabır ister.

  • Nefsin Kolay Yolu:

o   İnsan, anlık zevklere (hırs, öfke) kapılıp kötülüğe meyleder. Uzun vadeli sonuçları düşünmez.

Örnek:
Bir öğrenci, sınavda kopya çekerek kolay yoldan geçmek ister. Oysa emekle çalışmak, kalıcı başarı getirir.

3. Peygamberin insanî örnekliliği

Peygamberimiz (s.a.v.), mucizelere rağmen insanlara örnek olmak için beşerî bir hayat yaşadı.

  • Uhud Savaşı’ndaki Yenilgi:

o   Peygamberimiz, askerlerine "Okçular tepeden ayrılmasın!" dedi. Ancak onlar ganimet için yerlerini terk etti. Bu hata, geçici bir yenilgiye yol açtı.

o   Hikmet: İnsanlara "tedbiri elden bırakmamayı" öğretmek.

  • Zırh Giyip Siper Alması:

o   Olağanüstü güçleri olsa da doğal kanunlara uydu. Tıpkı bir doktorun ilaç yazması gibi, tedbiri öğretti.

Örnek:
Bir doktor, hastalığı dua ile değil, ilaçla tedavi eder. Peygamber de mucizeye güvenmek yerine, tedbiri öğretti.

4. Medine münafıklarının inatçılığı

Medine’deki münafıklar, Kur’an’ın hakikatlerine bu kadar yakınken hidayete gelmediler. Sebepleri:

  • Nefsin Esareti:

o   Hürriyetlerini kaybetmekten korktular. "Din kuralları bizi sınırlar!" diye düşündüler.

  • Kibir ve Menfaat:

o   İman etmek, toplumdaki statülerini kaybettirecekti. Makam ve servetlerini korumak için inat ettiler.

  • Yarasa Misali:

o   Yarasa güneşten kaçar, karanlığı tercih eder. Münafıklar da gerçeklerden kaçıp nefislerinin karanlığına sığındı.

Örnek:
Zengin bir adam, fakirlere yardım etmek yerine malını biriktirir. Çünkü cimrilik, anlık haz verir; paylaşmak ise sabır ister.

5. Yenilgilerin arkasındaki hikmet

  • Sabır ve Teslimiyet Dersi:

o   Uhud’daki yenilgi, müminlere "Allah’a güven, ama tedbiri bırakma" prensibini öğretti.

  • Kibir Kırıcı:

o   Zaferler bazen gurura sebep olur. Yenilgiler, tevazuu hatırlatır.

Örnek:
Bir sporcu, yenilgiyle mütevazı olmayı öğrenir. Bir sonraki maç için daha çok çalışır.

Sonuç ve öğütler

  1. İyilik-Kötülük Dengesini Anla:

o   Kötülüğün geçici zaferi, imtihanın bir parçasıdır.

  1. Peygamberi Örnek Al:

o   Mucize beklemek yerine, çalış ve tedbir al.

  1. Nefsine Hakim Ol:

o   Anlık zevkler yerine, ebedî mutluluğu tercih et.

  1. Münafıklardan Ders Çıkar:

o   Kibir ve menfaat, insanı hakikatten uzaklaştırır.

Ayet Hatırlatması:
"Şüphesiz Allah, adaletle hükmedenlerle beraberdir." (Hucurat Suresi, 9)

Özet:

  • Kötülük kolaydır, çünkü yıkmak basittir. İyilik sabır ister.
  • Peygamberimiz, insanlara "doğal yollarla mücadele etmeyi" öğretti.
  • Münafıklar, nefislerinin esiri oldu; hakikat onlara bile ulaşamadı.
  • Geçici yenilgiler, insanı olgunlaştırır. Aslolan, Allah’a güvenmek ve çabalamaktır.